Soma faciasının ardından eylem yapan 10 madenci hakkında 'Basit yaralama, Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme ve yönetme, bunların hareketlerine katılma, Mala zarar verme, Toplantı ve yürüyüşte huzur ve sükutu bozma veya bozulmasına sebebiyet verme' gerekçeleri ile dava açıldı. Davaya ilişkin hazırlanan iddianamede, şüpheli madencilerin 17 Haziran 2014?te yaşamını yitiren maden işçilerinin cenazelerini alamadıkları gerekçesiyle yürüyüş yaptıkları, Soma Beşyol kavşağını trafiğe kapattıkları, bir aracın geçişini engelledikleri ve zarar verdikleri iddiası yer aldı.

Haklarında dava açılan işçilerden Sami Yavuz ve Tevrat Cün, davaya tepki göstererek, "Burada yapılan eylemler tamamen hak üzerindeydi. 17 Haziran 2014 tarihinde maaşlarımızı almadık diye bu eylem yapıldı. Hatta bize yatacak ilk maaşımızdı. Yaşanan olaydan sonraki ilk maaşımızdı. İnsanlar kaygı içindeydi. O maaşlarımız yatacak mı yatmayacak mı diye tedirginlik içinde sokağa çıktılar. O sırada Manisa Valisi olay yerine geldi. Bizlere söz verdi. Yani kamu malına zarar verme, insanlara zarar verme bu tür hiç bir şey Soma'da olmadı. O zamanlar bizler, polislere bile yardımcı olduk. Her zaman iç içeydik. Soma'da polislerin hepsi bizleri tanır ve bilir" diye konuştu.

"ŞOK OLDUK"

Hakkında dava açılan bir diğer maden işçisi Sami Yavuz ise, "Şok oldum. Ne esnafın bir malına zara verdik ne de bir kamu malına. Hiç bir kimsenin malına canına zarar vermedik. Orada hiç kimsenin burnu bile kanamadı. Ama işte bizim ödülümüz bu oldu yani. Hiçbir şekilde bu olayları kabul etmiyoruz. Ama asıl burada ceza alması gereken kişiler ne yazık ki bekletiliyor. Biz bu suçu kabul etmiyoruz" şeklinde konuştu.