Farkına Vararak Yeme: Duygusal Açlıkla Gerçek Açlığı Ayırmanın Yolu

Geçen hafta “Duygusal yeme ile nasıl baş ederiz?” konusunu konuşmuştuk. Bütün yöntemleri denediniz ama yine de o tatlıyı yemek istiyorsanız, o zaman farkına vararak yiyin demiştim.
Peki, nedir bu farkına vararak yeme?

Farkına vararak yeme üç temel bölümden oluşur:
Yavaş yeme, odaklanarak yeme ve sezgisel yeme.

1. Yavaş Yeme
Öncelikle, ne kadar hızlı yediğimizi fark etmemiz gerekiyor. Yani, yemeğe başladıktan kaç dakika sonra bitiriyoruz?
Bilimsel olarak tokluk sinyali beynimize yaklaşık 20 dakikada ulaşır. Fakat çoğumuz bu süre dolmadan yemeği bitiririz. Düşünün, bir restoranda çorba, salata, ana yemek, tatlı ve çay… Tüm bunlar çoğu zaman 10 dakikada biter.
Sonuç: Beyin “doydum” sinyali gönderemediği için yemeye devam ederiz.

Peki, nasıl yavaşlayacağız?
- Kaşık yerine çatal kullanabiliriz.
- Kaşığı/çatala yemeği koyduktan sonra elimizden bırakıp bir süre durabiliriz.
- Aralarda su içebiliriz.
- Porsiyonları küçültebilir, yemek arasında kısa molalar verebiliriz.
- En önemlisi: Yemeği iyice çiğnemek.
Bir anda 20 dakikaya çıkarmak zor ama her seferinde birkaç dakika ekleyerek bu süreyi uzatabiliriz.

2. Odaklanarak Yeme
Bu, yemekle beş duyumuz aracılığıyla yeniden bağ kurmak demektir.
Yani, tabağı süsleyerek, görüntüsünü beğenerek, kokusunu alarak, tadını fark ederek yemek…
Her lokmada yediğiniz şeyin dokusunu, lezzetini, ağızda bıraktığı hissi fark etmek.
Tabağınızı bir sanat eseri gibi hazırlayın ve gerçekten “orada” olun.
Odaklanarak yemek zaten doğal olarak yavaşlamanızı da sağlar.

3. Sezgisel Yeme
Sezgisel yeme, bedenin gerçek ihtiyacına kulak vermek demektir.
Bazen susadığımızda acıktığımızı zannederiz ya da sırf tatlı yemek istiyoruz diye aslında bize iyi gelmeyecek bir tatlıyı yeriz.
Bu noktada kendimize sormalıyız:


Duygusal yeme atağında çoğu zaman ihtiyacımız tatlı değil; anlaşılmak, konuşmak, duygumuzu ifade etmektir.
Ama farkına varmadan duygusal açlığımızı fiziksel açlıkla karıştırırız.
İşte farkına vararak yeme, bu döngüyü kırmanın en sade ama en güçlü yollarından biridir.