"FESTİVALDEN FESTİVAL BEĞEN: MANİSA YİNE SAHNEYE ÇIKIYOR"

485.Uluslararası Mesir Festivali’ni geride bıraktık. Ünlü isimler, kardeş ülkeler, dans gösterileri, gastronomi etkinlikleri, sanat, kültür, tiyatro, spor ve daha niceleriyle dopdolu bir festival yaşadık. Şehir hareketliydi, katılım yüksekti. Manisa Büyükşehir Belediyesi özenle ve titizlikle harika bir festival organize etti.

İzmir’de iken Mesir Festivalini duyup gelen yabancı turistlerin mesir kapma hikâyelerini dinlemek çok keyifliydi. Kendileri yakalayamamış ama “Manisa insanı çok nazik yakalayamadığımızı görünce kendi yakaladıkları mesir macununu bizimle paylaştılar, çok sevindik” dediler.

Gastronomi Panayırın da kadın kooperatiflerimiz ve yerel işletmelerimiz, yöresel ürünlerle göz doldurdu. Cilveli Kahve’den Alaşehir Kapama ’ya, Turgutlu sarmasından Emcelli tarhanasına; otlu gözlemeden tahinli pideye, balkabaklı pideden zeytinyağına, zeytininden şerbetine ve üzümüne kadar pek çok yerel tat bu panayırda yer aldı. Mesirli dondurma, asma yapraklı pide, mesir şerbeti ve mesir macunu ikramlarıyla ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuldu.

Kıymetli jürilerimizin katıldığı Manisa Meslek Liseleri Yemek Yarışması ve bireysel yemek yarışması oldukça keyifli geçti. Liselerimizin hazırladığı profesyonel tabaklar takdire şayandı. İlçelerimizden katılan Akhisar, Salihli, Demirci ve Gördes meslek liseleri, yöresel ürünlerle hazırladıkları yaratıcı lezzetlerle göğsümüzü kabarttı. Bireysel yarışmada ise Manisa’da yaşayan şeflerin sergilediği yaratıcılık göz kamaştırdı. Farklı illerden ve yurt dışından gelen şeflerin, okullarımızın bu festivalde yer alması ise ayrı bir mutluluk kaynağıydı.

Birlik ve beraberlik sürdüğü sürece Manisa, hem bir turizm hem de festival şehri olur. Ancak “Ben yapmıyorsam kimse yapmasın” anlayışıyla fazla bir şey beklememek gerekir.

Mesir Festivali’nin ardından şimdi gözlerimizi 17-27 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek olan Kültür Yolu Festivali’ne çeviriyoruz. 9 gün boyunca sergiler, tiyatrolar, gösteriler, konserler ve gastronomi etkinlikleri şehre renk katacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Manisa’yı Kültür Yolu’na dâhil etmesi ise heyecan verici.

En çok sevdiğim bölüm ise ünlü şeflerin, Manisa’nın seçilmiş lokanta ve restoranlarında, yöresel yemeklerimizi pişirecek olması. Çünkü çoğu zaman bu lezzetleri şehir merkezinde bulmak zor oluyor. Evlerde yapılan ama dışarıda pek sunulmayan bu tatları tatma fırsatı bulacağız.

Önümüzde bağ bozumu var. Üzüm cenneti Manisa’da daha birçok güzel etkinlik göreceğimiz kesin.

Bir de heyecan verici bir gelişmeyi paylaşmak istiyorum: Güzel bir bağ rotası keşfine çıkıyorum ve umut verici haberler alıyorum. Manisa, Ege Bölgesi’nin en geniş bağlarına sahip illerinden biri. Ancak bugüne kadar kendine ait, düzenlenmiş bir bağ rotası bulunmuyordu.

Bağcılığı bu kadar gelişmiş olan bir şehir için bu eksiklik fazlasıyla hissediliyordu. Neyse ki artık bu konuda güzel adımlar atılıyor. Manisa’nın kendine özgü bir bağ rotası oluşturulması yönünde heyecan verici gelişmeler var. Yakın zamanda, üzümün ve şarabın izinde, doğayla iç içe, hem kültürel hem gastronomik zenginliklerle dolu bir deneyimi bizlere sunacak bir rota yolda olabilir.

Manisa, sadece üretimde değil, deneyimde de öne çıkmaya hazırlanıyor.