AK Parti Yunusemre İlçe Başkanlığı, Manisa ve ülke gündemini değerlendirmek için basın toplantısı düzenledi. İlçe binasında gerçekleşen toplantıya, AK Parti Yunusemre İlçe Başkanı İlkcan Durmaz, Manisa Büyükşehir Belediyesi Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Berk Mersinli önemli açıklamalarda bulundu.
“YAPIMI KONUSUNDA SÖZ ALDIK”
AK Parti Yunusemre İlçe Başkanı İlkcan Durmaz, gündemi yoğun şekilde takip ettiklerini belirterek, “Yunusemre Belediye Başkanı geçenlerde bir açıklama yapmış. Mutlu ve Lalapaşa Mahalleleri ile alakalı. ‘Bir girişimde bulunun, siz yapın bunu’ vesaire gibi bir söylemi olmuş. Ben kendisine, bizi de, milletvekillerimizi de takip etmesinde fayda görüyorum. Biz bu işi bir ay önce zaten Murat Baybatur vekilimizle birlikte bu meseleyi çözümüne ulaştırmak için Çevre Şehircilik Bakanımıza bizzat gittik. Durumu izah ettik, anlattık. Buranın yapılması konusunda da sözünü aldık. Önümüzdeki günlerde artık buranın proje ihalesine başlanacağı konusunda da bir bilgi sahibiyiz. İnşallah önümüzdeki günlerde de orada, biz başlatmıştık belediye dönemimizde bu işi. Aslında gönül isterdi ki devlete devamlılık esas gelen yeni yönetimin Yunusemre Belediyesi'nin bu işi devam ettirmek konusunda bir gayreti keşke olsaydı ama böyle bir şey olmadı. Hal böyle olunca yine bizim çözmemiz gereken bir süreç olduğunu biliyorduk ve dediğim gibi yine söylediğim 3 hafta önce gittiğimiz toplantıda bunu uzun uzun masaya yatırıldı ve yatırım konusunda oraya TOKİ konutlarının toplu konut idaresi tarafından yapılması konusunda mutabakata varıldı ve Çevre Şehircilik Bakanımıza da sizlerin huzurunda çok teşekkür ediyorum. Oradaki insanımızın da artık sıkıntısı kısa zamanda çözülmüş olacaktır. Bunu da sizlerin de huzurunda Yunusemre Belediye Başkanına da inşallah buradan söylemiş olalım” diye konuştu.
“YANLARINDA DURMAYA DEVAM EDİYORUZ”
Sorunların çözümünü AK Parti olduğunu kaydeden Durmaz, “İnsanımızın belli ekonomik zorluklar çektikleri dönemde ya da işleriyle ilgili problem yaşadığı dönemlerden geçiyoruz. Bunlarla ilgili en azından bunun geçici olduğunu, bu işin çözümünün AK Parti olduğunu, Cumhurbaşkanımız olduğunu ve ilgili bakanlarımız ve milletvekillerimiz olduğunu iddia edip ve konuşup en azından yanlarında durmaya mümkün mertebe devam ediyoruz. Biz bu ülkede dürüst siyaseti, ahlaklı siyaset yapan, ilkesel anlamda da en iyi durumda olan parti konumundayız. Hiçbir şekilde, kendimizle her anlamda bu anlamda da yarışıyoruz. O yüzden bu konuda da kimseye pay bırakacak falan da değiliz. Yunusemre Belediyesi ile ilgili son dönemdeki süreçlerle ilgili birkaç kelam etmek isterim. Takdir edersiniz bu personel sayıları ile ilgili Yunusemre Belediye Başkanı'nın ciddi bir hassasiyeti olmaya başladı sonunda. Dönemde her gittiği platformda, her gittiği sokakta, dernekte, alakasız birçok noktada bu konularla ilgili şeylerden bahsediyorlar. Bazı sayılardan bahsediyorlar. 50 tane şuraya aldık, 20 tane buraya aldık. Günün sonu bin 700 tane falan. Şimdi ben biraz önce de söylediğim gibi biz siyaset üretiyoruz. Siyaset yapıyoruz. Hele bizim eski tabirle bizim inandığımız değerler ölçüsünde bir şehrin belediye başkanını biz Şehr-ül Emin olarak adlandırırız. Emin olunan kimse olması gerekir. O yüzden onun söylediği cümlelerin ağzından çıktığının çok net ve doğru olduğunu kabul etmek icap eder. Biz bunu bu şekilde görmek isteriz. Bugünden sonra da yanlış bilgilendirildiği konusunda kendisini öyle düşünmek istiyoruz. Aksi durumda çünkü dediğim gibi şehrimizi şehrimizin 5 senesinde çok heba olacağı konusunda da kaygılarımız artarak devam ediyor. Personel sayıları ile ilgili bin 700 tane olduğunu söyledi Yunusemre Belediye Başkanı. Biz bu belediyeyi devrettiğimizde bin 160 tane personele devrettik. Bunların içinde memurlar da dahil, bunların içinde belediyedeki işçiler de dahil, bunların içinde şirket yönetim kurulları üyeleri de dahildir. Biz laf yaparak 600 tane sadece işçi var diyerek işin içinden çıkmıyoruz. Bin 160 tane vardı ve bunlarla biz bu şehre 270 bin nüfusa hizmet ettik. Biz hamaset yapmadık. Böyle bir hamaset içerisinde AK Partinin hiçbir temsilcisi bulunmadı yıllarca. Gerçekten ihtiyaç hasılsa o şekilde bu belediyenin içerisinde insanlar alındı ve ilkeli, liyakatli insanlar sokuldu bu belediyenin içerisine. İçinde ehil olmayan ne yaptığı belli olmayan insanları almadık. Esas cümle şu andaki dediğim gibi yine söylüyorum; Sadece Bin 700 tane söylediği şirket personeli olan insanlardan bahsediyor Yunusemre Belediye Başkanı. Bin 700 tane şirket personelinin üzerine 330 tane kendi ifadesiyle zaten memur var bu belediyenin içerisinde. Onun haricinde şirket yönetim kurulunda çalışan arkadaşlar var. Bunların dışında sayılır. Onun haricinde de belediyenin iştiraklerinde çalışan insanlar var. Sayı bizim söylediğimiz sayılara geliyor. Burada sadece bin 700 tane bunlar var değil. Bunların tamamı belediyeden bir şekilde kazanç elde ediyorlar ve bu belediye bunu ödüyor. ‘Bunu şunu saymayalım belediyenin çöpçüsünü sayalım efendim şoförünü saymayalım’ gibi bir şey oluyor bunların söylediği. O yüzden bu konuda net bir ifadeyle bunu söylüyorum. Söyledikleri bilgilerin tamamıyla yanlış bilgiler. O yüzden yine söylüyorum bir kere bu personel sayılarıyla bu şehre hizmet etmeniz mümkün değil. Bu personel sayılarını azaltmanız konusunda size tekrardan öneride bulunuyorum” diye konuştu.
“İNSAN KAYNAĞINA OLUMSUZ BAKILDI”
Manisa Büyükşehir Belediyesi Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Berk Mersinli, Yunusemre ilçesinin Türkiye'de 50-60 ilden daha büyük nüfus ve yüzölçümünün olduğunu söyledi. Mersinli, “O sebepten konuşulması gereken belediyecilik anlamında konuşulması gereken çok şey var. Bunları en iyi şekilde siz vasıtasıyla kamuoyuyla paylaşıp muhalefet anlayışımızı anlaşılabilir ve milletimizin yaşayan insanlarımızın çıkarı noktasında yapmak istiyoruz. Biz 31 Mart 2024'te yerel seçimleri Yunusemre ilçesinde kaybettikten sonra muhalefetimizi sağlıklı olumlu vatandaşımız için anlaşılabilir ve onun çıkarları noktasında yapma gayretimiz her zaman hem meclisimizde hem de parti çatısı altında devam etti. İyi bir belediye başkanı bize göre insan kaynağını parayı ve son dönemde de zamanı en doğru şekilde yöneten insandır. Gelinen noktada başlangıçta mazbataya alındıktan sonra özellikle insan kaynağına çok olumsuz bakıldı. Orada çalışan memur arkadaşlarımız, işçi kardeşlerimiz, iştiraklerde çalışan insanlar, şirketlerde çalışan insanlar bir şekilde bir kıyıma uğradı. Bunu hepimiz kabul etmek zorundayız. Yaklaşık 350-400 tane insanımız evine ekmek götürürken bu ekmek götürmekten terk etmek zorunda kaldı. Sadece işte bunların AK Parti kimliğini taşıdığını, AK Parti döneminde işe girdiğini, Cumhuriyet Halk Partili seçmenlerin de işe girmesi gerektiği söylenildi. Bu sonrasında da biz istihdam yaratmak için yeni personel alıyoruz dendi ama bir şekilde bu insanlar ekmeği götürmekten uzaklaşmış oldu. Bunu normal bulmuyoruz. Bu insanların ödemeleri vardı. Bu insanların hayatları vardı. Çocukları vardı. Kiraları vardı. Cidden sıkıntı oldu. Bunların belediyeye karşı ödemeleri vardı. Tazminatları vardı. Çıkış noktasında başka ödemeleri vardı. Bu da bir yük oluşturdu. Sonra yerine yaklaşık binden fazla tahminime göre insan alındı. Herhangi bir şekilde güven soruşturmasına bakılmadan, herhangi bir şekilde belediye çalışıp çalışılmayacağı düşünmeden arkadaşlar alındı. Onlar da istihdam edilmiş oldu ve bir şekilde bunların maaşları, bunların vergileri ve SGK'ları biz hep söylüyoruz, belediye bir yük oluşturmaya başladı. Çünkü dünyanın bu ekonomik şartlarında bu insanların istihdam edilirken ödeneceği rakam belediyenin hizmet etme rakamından tasarruf ettiği bir rakam ve gerçekten belediye çok ciddi yük geliştiriyor. O zaman ne oluyor? Eskiden kalan bir miktar SGK Bir hafta borcunuz varsa bu kat ve kat artmış oluyor. Eskiden kalan bir personel maliyetiniz varsa bu çok fazla izah edilemeyecek ötesinde artmış oluyor. Bu şekilde park mı yapacaksınız? Yapamıyorsunuz. Kadın sığınma evi mi yapacaksınız? Yapamıyorsunuz. Engelsiz yaşam engelsiz yaşam merkezi mi yapacaksınız? Yapamıyorsunuz. Bu şekilde herhangi bir şekilde çocuklarla ilgili bir faaliyet mi oluşturacaksınız? Yapamıyorsunuz. Sadece fiziksel anlama hiçbir yatırım yapamıyorsunuz. Bu bir kere bizim için insan kaynağını değerlendirme konusunda sıkıntı oluşturdu. Çok kıymetli memur arkadaşlarımız var. Ama son dönemde alınmıştır. Ama 10 yıl öncesinden İl Özel İdaresinden Büyükşehir olmadığı dönemde aktarılmıştır. Bunları daha kıymetli değerlendirmek lazım gelir diye düşünüyorum. Bunlara işte AK Parti döneminden kalma memur arkadaşlar gözüyle bakmadan bunların nasıl faydalanabilir diye düşünmek düşünülmesi lazım gerektiğini düşünüyorum. Şirketlerde yönetici sayısı çok fazlalaşmıştı. Bunlar bir şekilde Sayın Özgür Özel'in de talimatlarıyla özellikle belediye meclis üyeleri, belediye meclis üyeleri şirketlerden uzaklaştırıldı. Daire müdürleri vesaire 30'lara 25'lere çıkan sayı tekrar 7'ye inmek durumunda kaldı diye beyan etti Sayın Başkan mecliste. Bunların da çok ciddi bir yük oluşturduğunu düşünüyorum. Yani özellikle hem etik açıdan hem de ekonomik açıdan. Bunlar sıkıntılar oluşturdu” ifadelerini kullandı.
“SIKINTILAR ÖNLENEMEZ NOKTAYA DOĞRU GİDİYOR”
Manisa’da yapılması gerekenleri sıralayan Mersinli, “Pazar yerlerimiz mutlak lazım. Altyapılar bu noktada yani insanlarımızın yoğunluğunun, yaşam alanlarının yoğun olduğu yerler Barbaros gibi yerlerde pazar alanları hepimiz bu şeyi yaşıyoruz. Evimizden kaldırma attığımız an yola indiğimiz an işte ufak ufak tadilatlarından tutun da yaşadığımız sıkıntıların bir parçası hayatımızın bir parçası. O yüzden mesela bir otopark müthiş derecede Yunusemre ve Şehzadeler'in sıkıntısı ve artık önlenemez bir noktaya doğru gidiyor. Bununla ilgili tedbirlerin alınması yapılabilecek planlamaların doğru şekilde ‘biz bunu düşünüyoruz, biz bunu yapmak istiyoruz’ değil de sonuç odaklı cümleler kurulması ve bu planlar bizim de üzerimize bir şey düşerse bu gayreti göstermek istiyoruz. Yapmak istiyoruz. Çünkü bu şehri seviyoruz. Burada doğan arkadaşımız var. Burada büyüyen arkadaşımız var. Sonradan göçmüş arkadaşımız var ama hepimiz bu şehirde yaşıyoruz. 300 bine dayanan bir ilçe nüfusumuz var. Mutlak sıkıntı bunlar. Bu sıkıntılara somut şeyler istiyoruz. Yani bir şehrin tabii ki konseri de olacak. Yazarı gelecek, tiyatro gösterisi olacak, vesairesi olacak ama altyapısı ve üst yapısı eksikken bunlara vakit ayıramayacak insan sayısı nüfusun orada yaşayanların yüzde 1-2'si olmaması lazım. Biz mutlu bir şehir, mutlu sokaklar istiyoruz. Hayaller kurabilsin insanlar ve üstüne bir şeyler ilave edilsin ki onlar da sanatı düşünebilsin, onlar da tiyatroyu, onlar da sinemayı düşünebilsin, onlar da konser düşünebilsin. Ama maalesef mesela bir Muradiye gerçeğimiz var. Çok hızlı bir şekilde altyapısının ve üst yapısının tamamlanması lazım. Yani insanlar 3. kattan 5. katta su gitmediği zamanlar oluyor. İşte trafiğin sıkıştığı, servis saatlerinin karmaşı yarattığı.. Biz bazen kendimize acımasızca özelleştiri de yapıyoruz. Yani diyoruz ki burada biz eksik kalmışız. Evet, geçmişe ait sıkıntılar olmuş olabilir. Geçmişte çözülmemiş problemler olmuş olabilir. Bazı şeyler de geç kalınmış olabilir. Bunu belki Cumhuriyet Halk Partisi bu öz eleştiri yapmaz ya da geçmiş bir dahaki dönem belki de onlar kaybettiklerini bunu söylemeyeceklerdir ama biz söylüyoruz. Bu ama Mehmet Çerçi Başkanımın hani yönetimsel anlamda bazı şeyleri atlaması olabilir” açıklamasında bulundu.
Berk Mersinli, sözlerine şöyle devam etti: “Bazen o dönemki ekonomik şartlar bazen ülkenin durumu yani özellikle ikinci dönemlerinde çok sıkıntılı şeyler de yaşandı. Bunlar kaynaklı olabilir. Ama bunlar için de bu insanlar gayret ettiler. Ve finali Cumhuriyet Halk Partisi belediyeciliği oldu, kazandı. Şimdi burada bir hikayeleri yazmaları lazım. Sadece bu suya hikaye yazmak gibi değil. Hakikaten yazılı, insanların somut dokunabildiği, ekonomik ve sosyal hayatlarının, yaşam standartlarının iyi bir kent, güzel bir kent olabildiği yaşama doğru evrilmesi lazım. Yunusemre ilçesinde sağlıklı, makul ve anlaşılabilir ilkesel bir muhalefet anlayışımız var. Hem ilçe başkanı olarak hem de belediye meclis üyesi arkadaşlar. Biz 6 kişiyiz belediye meclis üyesi olarak. 5 MHP'li belediye meclis üyesi var. Bir tane de İYİ Parti belediye meclis üyesi var. 25 kişi de Cumhuriyet Halk Partisi belediye meclis üyesi var. Komisyonlarda var gücümüzle hizmet etmeye çalışıyoruz. Mecliste yine, mağdur olan ve gerçekten hani hizmet anlayışında eksik bırakılan yerlerin de sesi olmaya çalışıyoruz. Bu noktada gayretimiz var. İnşallah bunu hem Yunusaemre ilçesinde sağlıklı yapmaya devam edeceğiz. Büyükşehirde de bu muhalefet anlayışımızı olumlu manada oluşturacağız. Dediğim gibi belediye başkanı ne kadar güzel iyi işler yaparsa, ne kadar sağlıklı işler yaparsa bu şehirde o kısımdaki hayat güzelleşir. Güzelleşir de biz de bundan istifade ederiz. Biz de deriz ki bir dahaki seçimde biz bunun daha iyisini yapabiliyoruz. Yapabiliriz yaptık. Onu söyleriz ve o şekilde bir yarışmaya gireriz. Kamu kurumları olarak hükümet olduğumuzun bilincinde olarak orada eksik kalan ya da ihtiyaç duyulan bir destek olması gerektiği zaman bunu açık açıkta hem Yunusemre ilçesinde hem diğer ilçelerde hem de büyükşehirde başkanlarımız ve bizler zikrediyoruz. Burada destek olabilecek çevre şehircilikten mi? Eğer eksik bırakılan bir şey varsa ona destek oluruz. Tarımla ilgili bir konu mu var. Destek oluruz. Başka türlü bir SGK ile ilgili bir sıkıntı mı var? Ona destek oluruz. Biz bu noktada hani önünü tıkayan yerel bir siyaset değil, önü açabilen sağlıklı siyaset yapmak istiyoruz. Zaten Yunusemre Belediye Başkanımıza milletvekillerimizin destek olduğuna, parti teşkilatlarımızın ihtiyaç duyulduğunda, arandığında destek olduğuna, bizim de muhalefet anlayışımızın olumlu manada destek olduğunu söylüyor. Biz bu noktada yine aynı şekilde, aynı üslupta, aynı değer yargılarıyla yani vatandaşımızın karşısında karşısına çıkıp gerekli şeyleri söylemeye devam edeceğiz.”

“DEVLETİN HUZURUNDA YARGILANIYORUM”
İlkcan Durmaz, Yunusemre Belediyesi’nde geçmiş dönemde encümen üyeliği yaptığı döneme ilişkin gündeme getirilen bir arazi satışı konusuyla ilgili açıklık getirdi. Sağlık tesisi alanı olarak bilinen 2 bin 723 metrekarelik arazinin satışına ilişkin sürecin tamamen devletin belirlediği SPK lisanslı değerleme raporlarıyla yürütüldüğünü belirtti. Durmaz, “Yunusemre Belediye Başkanı yine şahsıma da söylemiş olduğu bu sağlık tesisi alanı var. Aşağı yukarı birkaç yerde bununla ilgili bir beyanda bulundular kendileri. Şimdi orayı da izah edeyim. Geçtiğimiz dönemde ben Yunusemre Belediyesi’nde encümen üyeliği yapmaktayım. Burada encümende satışı konusunda mutabık kalınan bir araziyle ilgili sanki burada herhangi bir usulsüzlük varmış, ucuz fiyata satılmış gibi bir algı yaratmanın derdindeler. Bu konuda da açıklık getirme konusunda bir mahkeme süreci var işleyen. Onların sürekli olmadığını söylediği, işlemlerin açılmadığını, davaların açılmadığını söylediği davalar var. Bir tanesi işliyor. İçinden bir tanesi de AK Parti'nin ilçe başkanı olarak ben de şu anda devletin huzurunda yargılanıyorum. Durum şu; Şimdi bizim bu 2 bin 723 metrekare sağlık alanı tesisi diye adlandırılan bilinen bir alan burası. Hissedarı şu anda bütün Manisa'nın da bildiği Grand Medical Hastanesi'nin olduğu bölge bunun hissedarı. Bunun satışı ile alakalı da büyük ölçüde bir şey yapılmakta. Bunun fiyatını da devletin belirlemiş olduğu SPK lisanslı kurumlar var. Bunların değerleme raporları var. İşte burada SPK lisanslı, dönem yaptırdığımız SPK lisansları burada. Burada sadece sağlık alanı tesisi olarak kullanılabilecek bir arazi burası arkadaşlar. Yani burasını başka bir amaçla kullanamazsınız ve burası bin 700 metrekare devletin yine sağlık bakanlığının belirlemiş olduğu kanun gereği bir yerin bir yerin hastane yapılabilmesi için ancak 2 bin metrekare üzerinde bir alana sahip olması lazım. Yani bin 700 metrekare münferit olan münferit olsa bu araziyi sağlık tesisi olduğu için bir işe yaramayan bir alan olacak. Burası şu anda da kendilerinin otopark olarak kullandığı bir alan. Tabii bununla ilgili dediğim gibi yine söylüyorum. Bunlar devletin belirlediği kurumlar tarafından alınan fiyatlar. 8 bin 510 liradan burasını dönemin o dönemde 2024'ün birinci ayı itibariyle satışı yapılmış. Bundan ibaret. Şimdi tabi bir dava açıldı dediğim gibi. Ben biraz daha hukukun işlemesi konusunda bir hassasiyetimiz var ya bir sorumluluk sahibi olmamız gerektiğini ifade ediyoruz. Bu konuda biz de üstümüze düşeni yapıyoruz. Çıkıp sağda solda bağırıp çağırmıyoruz. En son bilirkişi raporu artık biz bunu dava sonuçlansın öyle konuşalım istiyordum ama şimdi amaç oralara gelmedi. Sürekli sanki bununla ilgili bir boşluğumuz var da bir şeye cevap veremiyormuşuz bir algısı olmasın diye çünkü onların öyle bir sorumluluğu olmadığı için. Biz şimdi bunun cevabını vermiş olalım. Şimdi dava açıldı ve bilirkişi raporu var. Muhtemelen önümüzdeki celsede bu dava sonuçlanacak. Bilirkişi raporunda, ‘SPK lisansı bulunan gayrimenkul değerleme uzmanlarınca gerekçeli kriterlere dayalı kıyaslamalı olarak tespit ettikleri değer dikkate alınarak belediye encümen üyesi olan davalılarca gayrimenkul değerleme uzmanlarınca belirlenen satış fiyatı esas alınıp değer belirlenerek satış yapılmak suretiyle ve satış bedelinin de tahsil edildiği görülmekle encümen başkan ve üye olan davalıların kamu zararına sebebiyet verdiklerinin davacı tarafından ispatlanmadığı kanaatine varılmış olup sayın mahkemenin takdirine sunulur.’ Bu mahkemenin gönderdiği bilirkişinin raporu. O yüzden beyhude sadece iş bilmezliklerinizi böyle sağa sola çamur atarak kullanmamanızı tekrardan ifade ediyorum. Biz dediğim gibi sorumluluk sahibi siyaset yapıyor biz bugüne kadar bütün yaptığımız söylemlerin tamamında ilkesel duruşlardan bahsettik. Bir şeyin yapılmasından, yapılırsa niye yapılması, yanlış yapıldığını söyledik veya doğru yapılan bir şeyi dedik ya bunu yapın çözülsün ya da bu yaptığınızı da yanlış yapmayın bunu dedik. İlkesel bir şey ile başlamak istedik. Şahsi bir ben bugüne kadar 19-20 aylık süreçte bir tane isim duymadınız benim ağzımdan. Ben bir tane belediye yetkilisi ile ilgili, belediye başkan yardımcıları, şirket müdürleri ile ilgili vesaire Hiçbir isimde bulunmadık. Çünkü siyasetin temiz yapılması konusunda bir hassasiyetimiz var. Biz bu sorumluluğa sahip insanlarız. O yüzden bizi bu sınırın dışına çekmeye çalışıyorlar. Bu sınırın dışına da çekilmemek konusunda da ısrarcıyız. Ama biz her türlü sürece de hazırız. Bunları da kendilerinin bilmesini esasen rica ediyorum” diye konuştu.
“BİR BAŞARISIZLIK HİKÂYESİ VAR ORTA YERDE”
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu, geçen haftalarda yaptığı açıklamada, ‘belediyeye operasyon yapamazlar, her şeyin altından AK Parti çıkıyor’ söylemi ile ilgili Durmaz açıklamalarda bulundu. Durmaz, şunları söyledi: “Şimdi hukukun temel bir kaidesi var. İspatla mükelleftir derler. Şimdi meseleye biraz buradan bakmak lazım. Bahsettiğim arazi davasında şahsımın ve diğer belediye başkan yardımcısı arkadaşlarımızın da içinde bulunduğu 7-8 kişilik arkadaş grubundan biz yargılanıyoruz. Söylenen bir şeyin temeli olmalı. Bir başarısızlık hikâyesi var orta yerde. Bunun üstünün örtülmesi ile alakalı bir gayret var. O yüzden buna çok fazla bizim diyeceğimiz bir şey yok. Büyükşehir Belediyesi konusunda ki doğrudan muhatap biz zaten değiliz ama Yunusemre ile ilgili olan durumda varsa bildikleri daha önce bunu ben defalarca söyledim. Şimdi savcılık orada. Bunu böyle beyhude laflarla, şunlarla, bunlarla konuşmanın bir alemi yok. Yoksa dedikodular üzerine bir siyaset üretmeye kalkarsak ve biz bu yanlışın içine AK Parti olarak düşmeye kalkarsak bu şehirde en zararlı çıkan parti Cumhuriyet Halk Partisi'nin kendisi olur. Dedikodular üzerinden konuşuyoruz. O yüzden yine en başta da bunu defalarca belki söyledim ama ilkeli ve düzgün bir siyaset yapmaya kendilerini davet ediyorum. O yüzden ama yine söylüyorum. Varsa Kamusal konuda bir eksiklik, AK Parti dönemi veya Milliyetçi Hareket Partisi dönemi savcılık orada. Söylediğim gibi bunun da delili bu. Bizim mahkemeye açılan, haksız da olsalar mahkemeye açılan bir dava görülüyor. Günün sonunda işte raporlar çıkacak. Her iki taraf söylemek istediğini söyleyecek. Mahkeme günün sonunda bir karar verecek ve adaletin kestiği parmakla acıtmayacak. Hikâye bu. O yüzden bunlar çok beyhude söylemler. Yine de söylediğim gibi onun kendisi ifade etmek durumunda yani bunun kendisinin böyle üstü kapalı söylediği şeyleri açıklama yetisi bende yok. Bir de öyle bir bilgim de yok.”
“BÖYLE BİR ŞEY OLMAZ”
Manisa Büyükşehir Belediyesi Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Berk Mersinli de konu ile ilgili tepki gösterdi: “Akhisar Belediye Başkanıydı önceki dönemde. Önceki dönemde 3 ya da 4 defa imar konusu geçti. Hepsinde Cumhuriyet Halk Partisi'nin de bu oy desteği vardı. AK Parti'nin, MHP'nin ortaklaşa geçti. Hatta ve hatta Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarımız, belediyelerde şu an görevliler bu imar komisyonlarında bu imar planlarına katkı verdiler. Desteklediler ve geçmesini sağladılar. Sonra rahmetli Ferdi Başkanımın döneminde de bir kez daha geçti imar. Hani yolsuzluklar hep orada konuşulur ya imarla ilgili. Yine şu anki belediye başkanımızda bu imara oyuyla Akhisar ilçesinde ilgilendiren konularla destek verdi. Hani hiç el altından bir şey olmadı. Bir kere böyle bir şey olmaz. Yani geçmiş dönemle ilgili kendisi de çalışma arkadaşı gibiydi Büyükşehir Belediye Başkanımızın. Hem Ferdi Başkan'ın hangi dönemi kastediyor hem de Cengiz Başkan'ın. Bu dönemlerde bir şey olmuş olsa herhalde fark eder ve suç duyurusunda bulunurdu. Bir de biz bu operasyonlar dediğimiz şey AK Parti çatısı altında oturup bir şey planladığımız yok. AK Parti'nin bir operasyon yapma yetkisi ya da hakkı ya da hukuku yok. Böyle bir şey yok. Operasyon dediğimiz şey yani dava açma konusudur. Dava açma konusu da ilgili Savcı ve hâkimin görevidir. Böyle bir şey varsa şu an geçmişle ilgili mevcut suç duyurusunda bulunur. İlgili savcı dosyasını hazırlar. Hakim cezasını verir varsa bir şey. Yoksa da bizim böyle bir hani katkı verdiğimiz ya da oturalım hakimle savcıyla plan yapalım diye böyle bir tanış kurduğumuz ya da bir ortaklaştığımız hiçbir konu yok. Bu ilgili bağımsız yargının işidir diye düşünüyorum. Manisa'da böyle bir gayretimiz ya da böyle bir şeyimiz yok. Böyle bir şeyin altında da kalacağımızı da düşünmüyorum.”




