İzmir Mobilyacılar Odası Genel Sekreteri ve Eğitim Danışmanı Zafer Koç, yaklaşık 50 yıldan beri kentin çeşitli noktalarından gelen mobilyacı esnafının buradaki meskenlerin altına yerleşerek üretim yaptıklarını hatırlattı. Koç, 'Yatakçı' diye tabir ettikleri kişilerin sünger, kumaş ve sunta gibi sanayi atıklarını başta Buca'daki Aydın Hatboyu Caddesi olmak üzere sanayi sitesindeki bazı noktalara attığını, hatta diğer ilçelerden de gelenlerin buralara kaçak döküm yaptığını iddia etti. Önlem olarak buralara güvenlik kamerası konulması ya da belediye ekiplerince bu bölgelerin sürekli denetlenmesi gerektiğinin altını çizen Koç, grev nedeni ile son dönemde buradaki cadde ve sokaklarda hiç çöp kamyonu görmediklerini vurguladı.
TEHLİKELİ MALZEMELER
KOÇ, "Toplanmayan atıklar hem çevre kirliliğine neden oluyor hem de yangın riski oluşturuyor. Havalar ısındıkça, çöpler arttıkça buradaki yangın riski de artıyor. Mobilyacı esnafın yoğunlaştığı sanayi sitesinde büyük elektrik trafoları var. Trafo diplerinde de sünger, kumaş ve sunta gibi yanıcı ve tehlikeli malzemeler var. Allah korusun bir yangında hem trafolar gider hem de esnafımız mahvolur" diye konuştu.

Belediyedeki çöp araçlarının zaman zaman bu atıkları toplamaya geldiğini ancak Büyükşehir Belediyesi'ndeki grevden sonra hiç sokaklarından dahi geçmediğini söyleyen Koç, iş sağlığı ve güvenliğinde bütün gereklilikleri yerine getirdiklerini ancak sektörlerinin tehlikeli ve çok tehlikeli iş kolu olarak geçmesinden dolayı sigorta şirketlerinin işyerlerini sigorta yapmadığını da belirtti. Koç, "Şu anki durum her geçen gün bizleri bir felaketin eşiğine getiriyor" dedi.(Yeni Asır)





