Konuşmasına ilk olarak hastanede tedavi altında olan Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ın sağlık durumuna değindi. Başkan Yeşil; “Gülşah Başkan benim için bir kardeştir. Sağlık sürecini yakından takip ediyoruz. Dirayetli, inatçı ve mücadeleci bir karakterdir. Tüm dualarımızı da kendisiyle daha güçlü çıkacağına inanıyoruz” dedi.
Sokağa çıkma yasağı davasında baro kazandı
Başkan Yeşil, geçtiğimiz hafta İdare Mahkemesi’nden çıkan kararın önemine dikkat çekerek;
“Onun dışında biliyorsunuz gündem yoğun. Ülke gündemi yoğun. Manisa'nın gündemi de aynı şekilde. Biz göreve geldiğimiz günden beri gerek yerelde gerek ulusalda gerek toplumsal davaları gerek kentimizle ilgili davaları ve hukuki süreçleri yakinen takip ediyoruz. Bunun en güzel örneklerinden bir tanesini geçtiğimiz hafta Manisa İdari Mahkemesi'nden aldığımız kararla yaşadık. 19 Mart sürecinde bazı illerde ki İstanbul, Ankara, İzmir ve Manisa'dır bu iller. İl valilikleri tarafından ilan edilen sokağa çıkma yasakları vardı. Manisa'da da ilan edilmişti. 21- 22 Mart tarihleri, 25 Mart tarihleri için. Biz bunu temel hak ve hürriyetlere özellikle toplantı gösteri yürüyüşü hakkına aykırılık olduğu gerekçesiyle, anayasal haklara aykırılık olduğu gerekçesiyle İdare Mahkemesi nezdinde iptal davası açtık. Bu davamız geçtiğimiz hafta lehimize bir şekilde karara çıktı. Bu davanın pratikteki faydası nedir? Biliyorsunuz ülkede her zaman her soruşturma zamanında başlamaz. Ancak o tarihte bir sokağa çıkma yasağı olduğundan bahisle herhangi bir şekilde o gün yapılan eylemlerle ilgili bir suçlama, suç duyurusu ve yasal takibat sürecinin olamayacağı anlamına gelir bu. Ki biliyorsunuz biz bunu gezi olayları zamanında çok yaşadık Türkiye'de. Bu açıdan çok sevindiricidir karar. Buradan da hareketle baroların toplumsal hayatın düzenleyişi ve toplumsal hayatla ilgili rollerinin ne kadar önemli olduğunu bir kere daha vurguluyoruz” dedi.
İstanbul Barosu davasına destek
İstanbul Barosu Başkanı ve yönetimi hakkında “terör örgütü propagandası” iddiasıyla açılan dava sürecini yakından takip ettiklerini ifade eden Baro Başkanı Yeşil şunları söyledi;
“Barolar, anayasal düzenin korunması ve toplumsal hayatın hukuk çerçevesinde yönlendirilmesi görevine sahiptir. Bu nedenle İstanbul Barosu’nun yanındayız.”
Gündemdeki davalar: Kadın cinayetleri, Narin bebeğin dosyası, Yenidoğan Çetesi…
Başkan Yeşil, Türkiye gündeminde infial yaratan davaları da yakından takip ettiklerinin altını çizdi. Yeşil “Diyarbakır’daki Narin kızımın davası, İstanbul’daki yeni doğan çetesi dosyası gibi. Sayamayacağımız kadar çok sayıda kadın cinayetleri dosyası var. Manisa özelinde ülkemiz özelinde kadın cinayetleriyle ilgili çok sayıda davalar var onları takip ediyoruz. Manisa Barosu olarak bu davalarda sözümüzü söylemeye çalışıyoruz. Halkın bir gözü barolarda. Baroların ne söyleyeceğini merak ediyor. Bizlerde bu görevimizi layıkıyla yerine getirmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
11. Yargı Paketi: “Bazı suçlarda toplum vicdanı yaralanıyor”
Baro Başkanı Yeşil, 11’inci Yargı Paketi’ne ilişkin eleştirilerini de dile getirdi: “Biliyorsunuz malum ülkenin en önemli gündemlerinden bir tanesi 11’inci Yargı Paketi. Biraz ondan bahsedelim. 20'den fazla kanunda değişiklik öngörüyor.
Bunlardan bir tanesi infaz düzenlemesi, infaz kanunu, infaz yasası ve infaz yasasının genişletilmesi ile ilgili. Ancak geldiğimiz noktada gözlemlediğimiz hükümlerin çok adilane olmayan bir şekilde düzenlendiği ve bazı suçların kapsam dışında bırakılarak aslında toplumun vicdanını yaralayan bazı dosyaların özellikle kadına karşı şiddet dosyalarının infaz yasasında neredeyse af anlamına gelebilecek bir düzenlemeye kavuştuğu yönünde.
Onun haricinde tabii malum biliyorsunuz avukatlık kanununa ilişkin de düzenlemeler içeriyor. Anayasa Mahkemesi'nin İptal ettiği avukatlık kanununun 134 ve 135’inci maddelerine ilişkin düzenlemeler içeriyor. Çok ayrıntılı hükümler avukatların disiplin hukuku yönünden yapılan düzenlemelerin de en azından yasalaştıktan sonra değerlendirmesini yapmanın daha doğru olacağını düşünüyoruz. Bu aşamada çok ayrıntılı iki hüküm çünkü bunlar.”
Ferdi Başkan davasının takipçisiyiz
Rahmetli Ferdi Başkanın dosyası ile ilgili, takip ettiklerini dile getiren Başkan Yeşil; “Kapsamlı bir soruşturma yürütüldü ve yaklaşık 6 ayın sonunda ilk celsesi cuma günü görüldü. Tutuklu sanıklar dahil sanıklar ve tanıklar dinlendi. Burada tabii biz Manisa Barosu olarak gözlemci olarak katılıyoruz.
Ferdi Başkanımız, Nurcan arkadaşımız bizim çok kıymetli dostlarımız olduğu için ve ayrıca yani Manisa Barosu olarak Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı ile ilgili böyle bir davanın takipçisi olmak istedik. Buradaki bizim tek gayemiz tek amacımız gerçeğin ve sorumluların ortaya çıkarılması. Bir sorumlu var ise eğer bu sorumluların ortaya çıkarılması adilane bir şekilde yargılanma ve araştırma özellikle yapılması.
Sürecin olması gerektiği gibi yürüdüğünü gözlemliyoruz. Bir sonraki celse yapılacak. Bilirkişi incelemesi yapılmasını tekrar talep etti. Sayın Heyet o bilirkişi incelemesinden sonra daha da netleşeceğimizi düşünüyorum” dedi.
Avukat sayısı tartışması: “Manisa’da avukat sayısı fazla değil”
Manisa’da 1850’ye yakın aktif avukat bulunduğunu ifade eden Başkan Yeşil;
“Avukat sayısı hiçbir zaman fazla değildir. Sorun avukat sayısında değil, avukatla temsiliyet zorunluluğunun yeterli olmamasındadır. Türkiye’de avukatın olmadığı bir yargılama faaliyetiyle gerçek adalete ulaşmak mümkün değildir”dedi.
Yapay zeka tartışması: “Avukatlığın en büyük sorunu yapay zeka değil”
Avukatlık mesleğinin insanlık tarihi boyunca birçok zorluğu aşarak bugünlere geldiğini ve yapay zekanın mesleğin temelini tehdit eden bir unsur olmadığını söyledi. Yeşil, yapay zekanın avukatlık mesleğine entegre edilmesi konusunda hem Türkiye Barolar Birliği’nin hem de özel firmaların çeşitli çalışmalar yürüttüğünü ifade etti. Ancak mevcut sistemlerde ciddi sorunlar yaşandığını belirterek,
“Bazen yapay zekâ bir dilekçe yazıyor ama içine olmayan Yargıtay kararlarını koyabiliyor. Aslında öyle bir karar yok, program tamamen uyduruyor.” dedi.
Bu hataların önüne geçmek için yalnızca avukatlar tarafından kullanılabilecek, doğruluğu teyit edilen yapay zeka tabanlı yeni sistemlerin geliştirildiğini aktardı.
Yeşil, hiçbir teknoloji veya otomasyonun avukatın, savunmanın ve hukuki danışmanlığın yerine geçemeyeceğini belirterek, “Avukatın olmadığı bir yargılama faaliyeti hakkın, hukukun ve adaletin doğru şekilde işlediği anlamına gelmez. Bu mümkün değildir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Herkesin savunulma hakkı vardır”
Baro Başkanı, “Hukuk ve adalet arasında hiç kaldınız mı?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Avukat olarak hayır. Biz davanın tarafı değiliz. Bizim görevimiz müvekkilin hakkını hukuk ve adalet çerçevesinde savunmaktır. Evrensel hukuk ilkesi nettir: Bir kişi suçluluğu ispat edilene kadar masumdur. Herkesin savunulma hakkı vardır.”
“Siyaset, avukatlar için engel değil”
Cumhuriyet Halk Partisi üyesi olduğunu da açıkça ifade eden Baro Başkanı Yeşil, avukatların siyasi hayatta bulunmasının sakınca oluşturmadığını söyledi:
“Her avukatın bir siyasi parti üyesi olması gerektiğini düşünüyorum. Ancak ben görevimi partizanlık yapmadan, hukukun üstünlüğünü esas alarak yürütüyorum.”




